Kriz kışımıza kaçacak gibi...

Kapitalizm günümüzün şimdiye kadar gördüğü en iyi ekonomik düzen, buna kimse karşı çıkmasın şimdi. Serbest piyasa anlayışı sayesinde her sektörde rekabet var. Bu rekabet sayesinde yüzbinlerce insan iş sahibi, bir markete girdiğinizde alacağınız basit bir kürdan için bile onlarca marka ve çeşit var. Rekabet ortamı sayesinde de insanlar kendilerini sürekli geliştiriyor, geliştirmeyenler de oyundan düşüyor; tıpkı Darwin'in evrim teorisinde olduğu gibi. Bütün bunlar dason kullanıcıya yarıyor doğal olarak, daha ucuza daha iyisini alıyoruz ve almaya devam edeceğiz.

Sol görüşlü bir çok insan buna karşı çıkar, insan gibi karşı argüman üretse ona da lafım yok. Ama her komünist kılıklı adam kapitalizmi savunduğumda sinirlenir, yüksek sesle bunun bir insan sömürüsü olduğundan, her insanın eşit yaşam koşullarına sahip olması gerektiğinden, leninden marx tan bahseder falan da filan. Eskiden düzgün düzgün tarışmaya çalışırdım ama artık bende onlar gibi yapıcam. YAA Bİ BIRAKIN YA BU DEVIRDE KOMÜNİZM Mİ KALMIŞ?! Ben göremiyorum düzgün işleyen komünist bi ülke? Çin mi? Çinin komünizmle tek bağlantısı isminden ibaret, kapitalist düzenin ana ocağı gibi işliyor aslında. Küba mı? Küba halkı bilgisayara daha bu sene erişti, internet hala yok. Bu mu güzel yaşam?

Neyse konuya dönelim. Kapitalizmin de kusurları var elbet, her 6-7 senede bir kendine reset atmak zorunda kalıyor mesela düzen. Buna da ekonomk kriz adını veriyoruz. Krizle ilgili NTV deki ekonomistler gibi dırdır etmeyeceğim merak etmeyin =)

Krizlerde lüks harcamalar hiç bi zaman azalmaz, hatta artar bile. Çünkü hazırda parası olan zengin takıma kriz koymaz. Dolayısıyla zenginlere hitap eden alışveriş, restoran vb. işletmeler de krizden fazla etkilenmezler... Bu krize kadar Türkiye'de durum böyleydi...

İçinde olduğum için size Ankara'nın gözde mekanlar caddesi olan Filistin'in durumunu özetleyeyim:

• Homestore cumaresi geceleri bile boş. Nightclub kısmında 20 kişiden fazla olmuyor.
• House Cafe 6 aydır kirasını ödeyemiyormuş.
• Komşusu meet ise 4 aydır ödeyemiyormuş.
• Meet'in de komşusu Eat N' Joy ise 2 aydır aynı durumda, üstüne personele de maaş veremiyormuş.
• Kitchenette'in baş aşçısı bağıra bağıra koşarak mekandan kaçmış. Yemekleri komiler olduğu kadar yapıyormuş.
• Filistin'in hep dolu olan mekanı Kuki House ise satılık(mış). Diğer işletmelerinden deli gibi zarar eden sahipleri kukiyi satmakta bulmuş çözümü...

Durumlar epey ilginç yani...

To appreciate the beauty of a snow flake, it is necessary to stand out in the cold.

Soğuk havayı hiç sevmem. Kapalı havadan nefret ederim, bütün hayat enerjimi yok edebilecek yegane durumdur. Yağmuru sevmem, rüzgarı sevmem; gecelerin uzamasına illet olurum. Daha ben uyanmadan hava kararmaya başlamış olur çünkü (evet gece geç saatlere kadar sex partilerinde katılıp gündüz geç kalkıyorum hahaha). Kışa dair tek sevdiğim şey kardır ki onu da sadece ilk yağdığında severim. Kardan sonraki pis çamuru da hiç sevmem...

Kışa dair tek sevdiğim şey de Ankara'ya uğramaz oldu. Her sene giderek azalan kar bu sene hiç yağmayacak gibi. Şuna bak, Aralık ayının ortalarını geçtik hala kar yok. Bundan 2-3 sene önce şu günler okullar tatil ediliyordu muhtemelen.

Bunun sebebi şüphesiz ki küresel ısınma. Korkmayın greenpeace'ci gibi zırvalarla sizi bunaltmicam. Ama bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bugüne kadar pek çok çevresel tehlikeden bahsedildi. Babamların gençliğinde örneğin Ankara'da kömür ile ısınmanın sonucunda ciddi bir hava kirliliği varmış; öyle ki yüksek bir tepeden şehire bakı

ldığında siyah duman bulutları görünüyormuş. Uzmanlar bu kirlilik yüzünden Ankara'nın havasının yaşanmaz hale geldiğini falan söylerlermiş. Onlar kıyamet alametliği yaparken doğalgaza geçilmiş, bununla birlikte kirlilikten eser kalmamış. Daha büyük bir örnek ise benim çocukluğumda olan ozon tabakası delinmesidir. O kadar çok şey söylendi ki hakk

ında... Yok efendim dünyada herkes kanser olacakmış, bir sürü canlının nesli tükenecekmiş... Ne oldu peki? Ozon deliğinin hiç bir negatif etkisini görmeden unutuldu gitti...

Ancak küresel ısınmada durum farklı. İnsanoğlu ilk defa çevrecilerin kıyamet senaryolarından birini açık açık gözlemleyebiliyor. Her geçen sene etkisini arttırdığına hepiniz şahit olmuşsunuzdur. Aralık ayı bitmek üzere ama dışarda hava sıcaklığı hala 9-10 derecelerde geziyor....

Peki küresel ısınma tehditi beni endişelendiriyor mu? Hahahaahahazzaarrt (k*çıyla gülme efekti). Aksine iyi bile... Çamur yok, pislik yok, rahat rahat dışarda basit bir montla gezebiliyorum... En iyisi soğuktan bağırarak ağlayacak kadar üşümüyorum artık... Bu gidişle bi 3 sene sonra daha Ankara'da kışın bahar havası yaşarız oley :D

Şu iğrenç kapalı havaya da bir çare olsa keşke ...

Günün Web Sitesi: Konumuzla da alakalı olduğu için www.thefuckingweather.com

Bundan böyle başka siteden hava durumuna bakmaya gerek yok =)